EDİTÖRDEN: NÖBETTEPE’DEN KUŞ BAKIŞI

Kadriye CESUR

 

Nöbettepe/Небет тепе dergisinin birinci sayısı yayın kurulumuzun ilgi konusundaki beklentilerini haklı çıkardı. Bu çok önemli bir dönüş olup aynı zamanda doğru minvalde yol aldığımızı gösteren bir destektir. Böyle bir yayının doğuşunu dört gözle bekleyenlerin ne çok olduğunu görünce, bize ulaşan memnuniyet yazılarını okuyunca moral bulmakla birlikte, sorumluluğumuzun arttığının farkındayız. Nöbettepe dergisi Filibe’ye çok yakıştı, zira Filibe gökdelenlerin değil, kardelenlerin şehridir olsa olsa… Şiirdir, adeta. İkinci sayı da edebiyat ağırlıklı. Söz sanatını önemsiyoruz. İnsanlar konuşa konuşa, işitip dokunularak misali. İkinci sayıda yer alan Türkçe yazılar yine edebiyat geçmişimizi hatırlatma derdinde olup, belli başlı isimleri günümüze taşımakta, tanıtmaktadır. Bulgaristan coğrafyasında doğup büyümüş ve eser vermiş Divan edebiyatı ustalarını hangimiz biliyoruz ki? Prof. Dr. Müberra Güngendereli bunları anımsatıyor bize. Boş bir zemine değil, dolu bir toprağın üzerine sağlamca bastığımızı anlamaktayız yazısından. Her sayıda Bulgaristan dışında olup, Türkçe yazan bir sese kulak verelim dediğimizden bu sayıda Üsküplü Leyla Şerif Emin’in dizelerini okuyoruz.

Yard. Doç. Dr. Atıf Akgün bizden, bizim olan değerlerimize dokunuyor, Rodoplarda Türkçe’nin Ses Bayrakları başlıklı yazı dizisinde Habibe Ahmet’n şiirini irdeliyor. Bir Usta Bir Çırak başlığı altında  usta şair Sabahattin Bayramöz ile genç kalemlerimizden Bedriye Haliz’i okuyoruz. Sonra Halime Yıldız, Bursa’dan ses vererek, selamlıyor okuru.

Bulgarca yazılarda Prof. Dr. Evdokiya Borisova İstanbul’un bir Bulgar masalı olduğunu açıklıyor. Okuyunuz. Rosen İvanov, Osmanlı şairi Ali Çelebi’ye ilişkin eşsiz saptamalarda bulunuyor. Şair – araştırmacı, yazar ve yayıncı Anton Baev Şeyh Bedrettin üzerine kafa yoruyor.

Nöbettepe Dergisi ile ilgili tanıtım, söyleşi ve demeçlerde ikidilliliğin ayrıcalığını, önemini ve öznel bir hal oluşunu hep vurguladık. Bu sayıda ikidillilik üzerine çok değerli bir söyleşi sunuyoruz, Stanislava Çurinskyene ile.

Günümüz Bulgar edebiyatının başat isimlerinden Georgi Gospodinov bize katıldı, Yaşlı Adam ve Deniz adlı öyküsünü sundu. Vladislav Hristov, Murad Murad, Nikolay Petkov-  eserleriyle bizlerle.

İkinci sayıyla okurlarımıza merhaba derken, Nöbettepe’mizin tamamen okurların katkı paylarıyla hayat bulduğunu hatırtlatalım. Sevgili okur, sen varsan, Nöbettepe de var olacak! Hem bir ses bir nefes değil midir zaten?!

İyi okumalar, efendim.

Author: lunwjhni