Kadriye CESUR

UÇURTMANIN İPİNİ SIKI TUTALIM

İlkyaz mevsimi canlanma, yeniden çiçeğe durma vaktidir her anlamda. Kıştan kalan hasarların sağaltıldığı, taze umut tomurcuklarının serpilme sırasıdır dediğimiz ömür kesitidir. Ramazan Ulusoy’un şiirindeki dizelere uyarak uçurtmanın ipini sıkı tutalım o halde.

Fotoğraf şiirdir de bir anlamda, değil mi? Bir Nöbettepe dergisi dostu olan fotoğraf sanatçısı Ahmet Demirhan’ın objektifinden süzülen ilkyaz görselleri sayfalarımızda. Aynı alanda ustalık mertebesine doğru ilerleyen Reyhan Ferad’ın fotoğrafları şiirsel göndermeleriyle hep dikkat çekti. Şiir de yazıyor Reyhan Ferad ve seçip gönderdiklerine geçen sayılardan aşina olmalısınız. Bu sayıda kıştan bahara geçişimize eşlik edercesine naif, duru dizelerle kar tanelerinin serinliğini getiriyor.

Gönül coğrafyamız bulunduğumuz yer midir, yoksa orası, taa ötesi mi? Ya da bambaşka bir yer mi? Hasine Şen- Karadeniz ricamız üzerine Bulgarca yazısını paylaştı.

Bugüne dek Nöbettepe dergisi veya Plovdiv Türk-Bulgar Edebiyat Kulübü adına düzenlenen neredeyse tüm canlı etkinliklerde opera sanatçısı Alper Ünlütürk (anne-babası Kırcali, Nanovitsa/Alfatlı köyündendirler) seslendirdiği şarkılarla, opera aryalarıyla hep yanımızda oldu. Alper Ünlütürk, Nöbettepe’ye bu defa Ahmed Adnan Saygun’un yaratıcılığına ilişkin bir yazıyla katıldı.

Kitap Ülkesi köşesinde Basri Çalışkan’ın okuma önerileri sizleri anlamlı yolculuklara davet ediyor. Takibe değer.

“Ömür dediğin, beşik ile musalla taşı arasında…” diyerek iç geçirmiş bir yerde geçen kış yitirdiğimiz sevgili şair Naim Bakoğlu. Yahya Akbulut, N. Bakoğlu’nun hem yaratıcılığını, hem kaybından duyduğu derin hüznünü kaleme dökmüş.

Derginin Bulgarca kısmında yayın kurulu üyesi Evdokiya Borisova Üç Şehir ve En Az Altı Aşk Öyküsü başlıklı yazısında Bulgaristan’ın Berkofça, Vidin ve Belogradçik şehirlerine ilişkin güncel izlenimlerini aktarıyor. Gelin görün ki yazar, Türk ve Osmanlı izlerini sürmeden edemiyor adeta… Belogradçik’teki Hacı Hüseyin Cami’ni hiç gördünüz mü? İlgili yazıyı okuyunca onu da “göreceksiniz”.

İyi okumalar dilerim…